İzmir’deki bir karakola silahlı ve patlayıcıyla saldırıp iki polisi şehit eden saldırganın 16 yaşındaki E.B. olduğu ortaya çıktı. Olay, hem güvenlik birimlerinde hem de kamuoyunda derin bir şok yarattı. Henüz lise öğrencisi olan E.B.’nin, ifadesinde dile getirdikleri ise radikalleşmenin nasıl küçük yaşlarda başlayabildiğini gözler önüne serdi.
‘Atatürk’ü Sevmiyorum, IŞİD’e Sempatim Var’
Gözaltında verdiği ifadede, Atatürk’ü sevmediğini, Türkiye’yi “cihat kapsamında” gördüğünü ve bir süredir IŞİD’e sempati duyduğunu belirten E.B., “Bir an önce ahiret hayatına geçmek istedim” diyerek saldırının gerekçesini açıkladı. Polis ve savcılar, söyledikleri karşısında şaşkınlıklarını gizleyemedi.
Ailesi Yoksul Değildi, Karavanları Bile Vardı
E.B.’nin ailesi yoksul değil; anne ve baba çalışıyor. Saldırıdan sadece bir gün önce denize giden aile, tatillere düşkünlükleriyle biliniyor. E.B. ise lise 3. sınıfta olmasına rağmen okula “tağut” olduğu gerekçesiyle devam etmediğini ifade etti. Arkadaşları, onun uzun süredir IŞİD’e sempati duyduğunu bildiklerini söyledi.
Çocuk Yaşta Silahla Tanıştı
E.B., yedi yaşında babasının kendisini havalı tüfekle atışa götürdüğünü, evde bıçak koleksiyonu yaptığını, zaman zaman poligona gittiğini ve hatta Kalaşnikof tüfek satın almaya çalıştığını söyledi. Evde bulunan mermilerden de haberdar olduklarını belirterek, annesi ve babasının duruma kayıtsız kaldığını iddia etti.
İnternetten Patlayıcı Öğrendi
Ramazan ayında selefiliği benimsediğini söyleyen E.B., internetten izlediği videolar sayesinde el yapımı patlayıcı hazırladığını anlattı. Çantasına sustalı bıçak, patlayıcı, mermi ve yaralanma ihtimaline karşı peçete ile kolonya koyduğunu itiraf etti.
Planı Konserden Bara, Oradan Karakola
İlk olarak İzmir Fuarı’ndaki bir konsere, ardından bir bara saldırmayı düşündüğünü, ancak sonunda evlerinin yakınındaki karakolu hedef aldığını söyledi. Saldırıyı gerçekleştirmeden yarım saat önce Instagram hesabından “Birazdan istihşad yapacağım” (intihar eylemi) mesajı paylaştı.
Çelişkili İfadeler, Öğretilmiş Sözler
Sorguya katılan görevliler, E.B.’nin ifadelerinde ciddi çelişkiler olduğunu, bir yandan “ahirete geçmek istediğini” söylerken diğer yandan polisten kaçmaya çalıştığını belirtti. Ayrıca, gözaltı boyunca namaz kılmaması da dikkat çekti. Yetkililer, “Bir çocuktan katil yaratan karanlığın örneği” diyerek, radikalleşmenin derinliğine vurgu yaptı.
E.B. ifadesinin sonunda yalnızca tek cümle kurdu:
“Pişmanım.”
Ancak sorguya şahit olanlar bu sözün samimi olmadığını, adeta ezberletilmiş gibi tekrarlandığını aktardı.